Balıkesir Basınının İşgal ile İmtihanı: Yunan İşgali Döneminde Balıkesir Basını
Balıkesir II.
Meşrutiyetin ilânından Yunan işgal kuvvetlerinin şehri işgal ettiği tarihe
kadar basın-yayın işleri bakımından canlı bir merkezdir. 1908-1920 yılları
arasında Balıkesir’de, kronolojik olarak, Nasihat,
Balıkesir, Yıldırım, Karesi, Ses, Doğru Söz ve İzmir’e Doğru gazeteleri yayımlanmıştır[1]. Balıkesir
basını özellikle İzmir’in işgalinden Balıkesir’in işgaline kadar geçen bir
yıllık sürede daha da canlı bir hâle gelmiştir. Basındaki bu canlanmada, Mustafa
Necati Bey, Vasıf Çınar ve Esat Çınar gibi, İzmirli bazı gazetecilerin Balıkesir’e
gelmesinin önemli rolü vardır. Ses, Doğru
Söz ve İzmir’e Doğru gibi Millî Mücadele yanlısı gazeteler bu dönemde yayımlanmıştır.
Bu sayede şehir hem askerî hem de fikrî açıdan Millî Mücadele’nin önemli merkezlerinden
birisi konumuna yükselmiştir[2]. Söz
konusu gazetelere vilâyetin resmî gazetesi Karesi’yi
de ilâve etmek gerekir. Fakat Yunan işgali ile söz konusu gazeteler yayın
hayatını durdurmuştur. Kuvâ-yi milliye taraftarı gazeteler kapanmış onların
yerlerini Yunan İşgalini savunan, meşhur tabirle, mütareke basını almıştır.
Bilindiği gibi
Balıkesir’de yerel gazetecilik 1886’da Karesi
gazetesinin çıkışıyla başlamıştı. 1886’dan 1920’ye kadar Balıkesir’de çıkan
gazeteler çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Bu bağlamda özelikle Abdülhamit
dönemi Balıkesir basını ile Meşrutiyet dönemi Balıkesir basınına dair akademik
nitelikli epeyce araştırma vardır. Buna karşılık özellikle işgal döneminde
Balıkesir’de çıkan gazeteler basın dünyamız açısından karanlık bir dönem
sayılır. Halbuki Yunan işgalinin başladığı döneme kadar geçen sürede, Balıkesir
gazeteciliği 40 yıl gibi bir süreyi geride bırakmıştır. Balıkesir gazetecilik
alanında epeyce deneyim elde etmiştir. Dolayısıyla Yunan işgali ile birlikte Balıkesir
basını, her ne kadar Kuva-yi Milliye hareketine muhalif yayın yapsa da yayın
hayatını sürdürmüştür.
Balıkesir’de
Yunan işgali 30 Haziran 1920’de başladı, 6 Eylül 1922’de bitti. İşgal yaklaşık
27 ay devam etti. Tespit edebildiğim kadarıyla Balıkesir’de işgal döneminde üç
tane gazete yayımlanmıştır. Bunlar Adalet,
İrşad ve Balıkesir gazeteleridir. Söz konusu gazetelerden ilki Bandırma’da son
ikisi ise Balıkesir merkezde yayımlanmıştır. Şimdi ilk olarak Adalet gazetesine bakalım:
Elimizde Adalet gazetesinin tek nüshası vardır.
Bu nüsha da arkalı önlü tek sayfadan ibarettir. Bu bakımdan Adalet gazetesi hakkında vereceğimiz
bilgiler sadece söz konusu tek sayı ve tek sayfadan çıkarabildiğimiz
bilgilerdir. Bu nüsha da gazetenin 20 Mart 1338/20 Mart 1922’de çıkan 28.
sayısıdır[3]. Bu
durumda Adalet gazetesi en azından 28.
sayıya kadar yayımlanmış olmalıdır. Adalet
haftalık bir gazete olduğuna göre, en azından 7 ay önceden yani 1921 yılının
Eylül-Ekim aylarında çıkmaya başlamış olmalıdır. Fakat söz konusu sayılarının
tamamının Bandırma’da yayımlanıp yayımlanmadığını bilemiyoruz.
Gazetenin
sahibi ve neşriyat müdürü Ali Sami Bey’dir. Ali Sami Bey kendisini Cennet-mekân Sultan Abdülhamid’in yaveri ve
serfotoğrafisi[4]
(fotoğrafçıbaşı) olarak nitelendirmektedir. Onun bu ifadeyi isminin üzerinde
kullanmasını, herhalde Balıkesir’in padişaha ve saltanatlık makamına bağlı olan
Müslüman-Türk nüfusuna şirin gözükme çabasının bir sonucu olarak değerlendirmek
mümkündür. Ali Sami Bey hakkında bunların dışında başka bir bilgiye ulaşamadık.
Fakat Balıkesir’in yerel tarihi ile ilgili çalışmalarıyla tanınan, Aydın Ayhan,
Ali Sami Bey’in kurtuluştan sonra Yunan ordusuyla birlikte Yunanistan’a gittiğini,
Yunanistan’da Rum ismi aldığını ve bir daha Türkiye’ye dön(e) mediğini söyledi[5].
Gazetenin
matbaa ve idare adresi olarak Bandırma Barakalar adresi verilmiştir. Yine söz
konusu gazetenin ilk sayfasında, Adalet:
bilâ-tefrîk cins ve mezhep milletlerin uhuvvetine hâdim haftalık gazetedir ifadesi
yer almaktadır. Yani gazete insanların
kardeşliği gibi hümanist bir düşünceyle yayımlanma ilkesini benimsemiştir.
Fakat her türlü hakarete lâyık görülen Türk İstiklâl harbinin önderi Mustafa
Kemal Paşa bu kardeşlik ilkesinin içinde her nedense yer almaz.
Gazetenin
nasıl bir içeriğe sahip olduğu veya nasıl bir yayın politikası takip ettiğine
dair yine elimizdeki mevcut sayıdan hareketle bazı sonuçlara ulaşabiliyoruz.
Nitekim, Ali Sami Bey, yazmış olduğu baş yazıda Anadolu Müslümanlarına hitap
eder. Türk İstiklâl harbini başlatan Mustafa Kemâl Paşa’yı halkın gözünden
düşürmeye çalışır. Kuva-yı Milliye hareketi ve onun reisine inanılmaz hakaretler
savurur. Ali Sami Bey’e göre, Mustafa
Kemâl Paşa, İslâmların zararından başka bir şey düşünmeyen, bir müddetten beri
bu milletin kanını içmekte halâ devam eden, evvelce hazırladığı mezara Anadolu halkını defnetmek isteyen sözüm ona bir çete reisidir[6].
Hatta Ali Sami Bey daha da ileriye gitmiştir. Yunan işgali altında yaşayan halk
için şu ifadelere yer vermekte, işgale uğramamış bölgelerde yaşayanlar için de
şu tavsiyelerde bulunmaktadır: Bizler ise
kanun ve adalet ile idare etmekte devam eden Yunan Hükümeti idaresinde
bulunduğumuzdan Anadolu’da ve burada bulunan kardeşlerimize hiçbir söz
söylemeyerek yalnız hafif bir âh çekmek ile iktifâ eder, Anadolu milletine
daimâ sulh taraftarı olmasını ve rahat yaşamak usûlünü arzu etmelerini tavsiye
ederiz[7]. Ali Sami Bey’in bu
cümleleri, ve buraya yazmaktan imtina ettiğimiz Atatürk’e yönelik bazı
hakaretleri gerçekten ibrete şayandır. Mustafa Kemâl Paşa ve arkadaşlarının millî
mücadele esnasına içerde, ne tür direnç ve sıkıntılarla karşılaştığını
göstermesi bakımında bir ibret vesikadır.
Gazetede çıkan
haberlerin tamamı Mustafa Kemâl Paşa’yı ve Millî Mücadele hareketini halkın
gözünde düşürmeye yöneliktir. Değişik bir ifadeyle, sistemli propaganda
haberleridir. Örneğin Sovyet ve Mustafa
Kemâl[8] başlıklı bir haberde Mustafa Kemâl Paşa’yı
ve arkadaşlarını, Ali Sami nereden öğrendiyse, Sovyetlerin kontrol ve sevk
ettiği bildirilmektedir. İngiltere ve Mustafa Kemâl[9] başlıklı bir
haberde İngiltere Dışişleri bakanı Lord Kurzon’un TBMM’nin Londra’ya gönderdiği
heyeti kabul etmediği vurgulnır. Anadolu’da
İsyanlar[10]
başlıklı bir diğer haberde ise Anadolu’da TBMM’ye karşı isyan çıktığı ve
TBMM’nin hakimiyetinin neredeyse sona ermekte olduğu belirtilir. Bütün bu
haberler sistemik bir propagandadır. Gazetedeki diğer haberler ise genellikler
Bandırma Yunan İşgal Kumandanlığının bölgedeki hakimiyetini pekiştirmek için yayımlattığı
tebliğlerdir.
Kısaca Adalet, Bandırma Yunan İşgal kumandanın
emrinde çıkmıştır. Bandırma ve civarında Yunan hakimiyetini yerleştirmeye
çalışan bir propaganda gazetesidir. Zaten gazetenin sahibi de Bandırma’nın
kurtuluşundan sonra, bir daha o civarda barınamamıştır. Yunanistan’a kaçarak
Rum ismi almıştır.
İşgal
döneminde Balıkesir’de yayın yapan diğer bir gazete de İrşad gazetesidir. Elimizde bu gazetenin de tek sayısı vardır. Bu
sayı 6 Eylül 1336 tarihli 8. sayısıdır. İrşad İngiliz propagandası yapan bir yayın
organıdır[11]. Gazetenin imtiyaz sahibi
Kadızâde Hulûsi Bey’dir. Neşriyat müdürü ve baş yazarı ise Ömer Fevzi’dir.
Senelik abonelik ücreti 500 kuruştur. Nüshası 100 paradır. Gazetenin idarehânesi
Balıkesir’de saat kulesi civarında özel bir dairededir. İrşad yazısının hemen altında büyük puntolarla şimdilik cumartesi, pazartesi, Perşembe günleri neşr olunur, siyasî,
ictimaî, edebî gazetedir ifadesi yazılıdır[12]. Bu
ifadelerden gazetenin haftada üç gün çıktığı ve edebî yazılara da sayfalarında
yer vereceği anlaşılmaktadır.
İrşad gazetesinin ne zaman yayın
hayatına başladığını ve kaç sayı çıktığını tespit edemedik. Fakat gazetenin
haftada üç gün çıkması ve elimizdeki sayısının da 6 Eylül 1336/6 Eylül 1920
tarihli olması sebebiyle, söz konusu gazetenin 1920 yılı Ağustos ayının son
haftası çıkmaya başladığını tahmin ediyoruz. Buna karşılık gazetenin ne zaman
yayın hayatına son verdiğini bilemiyoruz. Bununla beraber, gazetenin 16 Ekim
1920 tarihine kadar yayın hayatına devam ettiğini, adı geçen tarihte 2. sayısı
çıkan Balıkesir gazetesinde yayımlanan bir haberden anlaşılmaktadır[13].
Hatta İrşad’ın işgal sona erinceye
değin çıktığı kuvvetle muhtemeldir.
Gazetenin
içeriğini ve yayın politikasını ancak elimizdeki tek sayıdan tespit edebiliyoruz.
İrşad her şeyden evvel Kuva-yi Milliye
karşıtı bir yayın organıdır. Zaten o zamanlar Balıkesir’de Kuva-yi Milliye
taraftarı bir gazetenin çıkması beklenemezdi. Bununla beraber İrşad gazetesi Bandırma’da çıkan Adalet gazetesine göre, Kuva-yi Milliye’ye
ve Mustafa Kemâl Paşa’ya biraz daha az hakaret eder. Gerçi gazetede çıkan Kuva-yi Bagiye Harekâtı başlıklı bir
yazıda Kuva-yi Milliye’den söz edilirken, sözüm ona çete (!) ifadesi kullanılır. Kuva-yi Milliye’ye hakaret olsun diye Kuva-yi Bagiye diye söz edilir[14]. Fakat
en azından gazetenin müdürü ve Başmuharriri Ömer Fevzi Bey’in Anadolu Islahat Projesi başlıklı
yazısında, Mustafa Kemâl Paşa ve Kuva-yi Milliye hareketinden söz edilirken hakaretin
düzeyi, en azından Adalet gazetesi
kadar yüksek değildir[15].
Ömer Fevzi
Bey’in Anadolu Islahat Projesi
başlıklı makalesi, aynı zamanda gazetenin dünya görüşünü vermesi ve benimsediği
siyaseti ortaya koyacak bazı ipuçları içermesi bakımından dikkate değer bir
yazıdır. Söz konusu yazıya göre, özetle, Anadolu halkı artık İstanbul’dan
gelecek her türlü emri sükunetle kabul etmez. Masa başından idare edilemez. Islahın
halk ile birlikte yapılması gerekir. Halk İstanbul’u bir efendi kendisini bir
köle yerine koymaz. İstanbul idarecilerinin Anadolu halkını düşünmesi gerekir.
Islah projesi halkı düşünmüyorsa başarılı olamaz[16].
Tabi burada Ömer Fevzi Bey, Anadolu halkı derken sadece Türkleri kastetmez. Hem
İngiliz hem Yunan düşüncelerini yansıtır. Çünkü yazının tamamında tek bir Türk
kelimesi geçmez. Kuva-yi Milliye ve Mustafa Kemâl Paşa daima görmezlikten gelinir.
Nitekim, Ömer Fevzi hakkında Abdullah Yurdakök, Balıkesir Basın Tarihi başlıklı araştırmasında şu
değerlendirmelerde bulunmaktadır: Ömer
Fevzi, Selâmet isimli bir gazeteyi 1919 senesi Eylül ayında Trabzon’da çıkarmış,
Erzurum ve Sivas kongrelerini tenkit ederek, Atatürk’ün giriştiği faaliyeti
baltalamaya çalışmış, sonunda Kuva-yi Milliyeciler tarafından yakalanacağını
anlayınca önce İstanbul’a, yunanlıların işgali üzerine de Balıkesir’e geçerek
kalemini Yunanlıların hizmetine vermiş bir vatan haini idi[17].
Dolayısıyla Ömer Fevzi Bey’in Kuva-yi Milliye’den bahsederken, Yunan işgal
kuvvetlerinin diliyle konuşmasına ve her şeyini Anadolu Türkünün istiklâline
vakfetmiş bu fedakâr insanlardan Kuva-yi Bagiye (!) diye söz etmesine şaşmamak
gerekir.
Balıkesir’de o
günlerde Hürriyet ve İtilaf Fırkası Balıkesir Liva Reisi Giridîzâde Muhiddin
Bey’dir. O zamanlar Balıkesir’de Muhittin Bey’in girişimiyle bir İngiliz
Muhipleri Cemiyeti kurulması için çalışmalara başlanır. Girîdizâde Muhiddin
Bey, daha önceki İngiliz taraftarı yazıları hatırlatmak suretiyle, İrşad gazetesini İngiliz Muhipleri
Cemiyeti Balıkesir Şubesine iştirake davet eder[18]. Bütün bunlar İrşad gazetesi sahibi Ömer Fevzi Bey’in Balıkesir’de yunanlıları
gücendirmeden İngiliz taraftarı bir yayın politikası takip ettiğini ortaya
koymaktadır. Zaten gazetenin imtiyaz sahibi Hürriyet ve İhtilaf Fırkası üyesi
Sındırgılı Kadızâde Hulusî Bey, bu gazeteyi çıkarmakla tam olarak ne yaptığının
ve kime hizmet ettiğinin de farkında değildir. Kurtuluştan sonra pişmanlığını
defalarca dile getirmiştir. Cumhuriyetten sonra, Türk Dili gazetesi sahibi Cevdet Demiray’a gelip, benim bir suçum yok. Ben parti için
gümbürtüye gittim diye dert yanarmış[19].
Ayrıca Hulusi Bey için Balıkesir’de, bu
mendebur herif kasaptan bir kilo ciğer alıp çarşıda dolaşsa, bir kedi bile
peşine takılmaz rivayeti hâlâ dillerde dolaşmaktadır.
Balıkesir’de
işgal döneminde çıkan bir diğer gazete de Balıkesir
gazetesidir. Balıkesir gazetesinin 1920 yılı 12 Ekiminden 1921 yılı 27 Şubatına
kadar 40 sayı çıktığını tespit edebildik. Gazetesinin elimizdeki ikinci
sayısından anlaşıldığına göre, ilk sayısı 12 Teşrinievvel 1336/12 Ekim 1920
Salı günü yayımlanmıştır[20]. Gazetenin
toplam kaç sayı çıktığını bilemiyoruz. Fakat 40. sayıdan anlaşıldığına göre[21] Balıkesir gazetesi en azından 1921 yılı
Şubat ayının sonlarına kadar yayımlanmaya devam etmiştir.
Balıkesir gazetesini iki avukat
yayımlamıştır. Bunlardan birisi Balıkesir’in meşhur avukatlarından Mehmet
Tevfik Bey’dir[22]. Diğeri Emin Vedat’tır. Mehmet Tevfik Bey
hakkında avukatlığı dışında daha önce herhangi bir eserinin yayımlanıp
yayımlanmadığına dair bilgiye rastlayamadık. Fakat Emin Vedat Mekteb-i
Hukuk’tan mezun birinci sınıf dava vekilidir. Manisa başta olmak üzere çeşitli
livalarda müddeiumumiliklerde (Savcılık vazifesi) bulunmuştur. Balıkesir’de epeyce meşhurdur[23]. Karesi
vilâyet gazetesinde şiirleri ve hukuk ile ilgili yazılarıyla tanınmaktadır[24]. Emin
Vedat ve Mehmet Tevfik Bey aynı zamanda gazetenin elimizdeki bütün sayılarında
imtiyaz sahibi olarak görülmektedir.
Balıkesir gazetesinin senelik abonelik
bedeli 300 kuruştur. Gazetenin her sayısı 100 paraya satılmaktadır. Gazete
cumartesi ve Salı günleri çıkmaktadır. Balıkesir
gazetesi üç sütun, dört sayfa şeklinde dizilmiştir. Gazetenin tirajı konusunda
herhangi bir bilgiye rastlayamadık.
Balıkesir gazetesinin elimizde 7 sayısı
mevcuttur. Bunlar 2., 3., 5., 13., 14.,16. ve 40. sayılardır. Bu sayılardan 40.
sayı 1921’yılında diğerleri 1920’de yayımlanmıştır. Gazetenin ilk sayısını göremediğimizden
dolayı, Balıkesir’in çıkış amacı ve
yayın politikası hakkında kesin bir hüküm veremiyoruz. Fakat gazetede şehrin
yerel meseleleri, İstanbul’daki siyasi
gelişmeler, hukuk ile ilgili genel meseleler, dünya siyaseti ve memleket
haberleri gibi çeşitli konularda haber ve yazılar yer almaktadır.
Gazetenin 1920
yılı içinde çıkan sayılarında Mustafa Kemal Paşa ve Anadolu’da başlayan
kurtuluş mücadelesi ile ilgili az sayıda haber vardır. Bu haberler genellikle
İstiklal mücadelesini halkın gözünden düşürmeye yönelik haberlerdir. Bazen
Kuva-yi Milliye mensuplarının halka zulmettiği gibi doğruluğu teyit edilemeyen
haberlere de yer verilmiştir. Hatta Balıkesir ve çevresinde eşkıyalık yapan bir
takım çetelerin halka verdikleri zararın faturası da Kuva-yi Milliye Hareketi
mensuplarına kesilmiştir[25].
Gazete 1921 yılında çıkan sayılarında ise genellikle tarafsız bir tutum
benimsemeye çalışmıştır. İzmir gazeteleri ile İstanbul gazetelerinden alıntı
haberlere sayfalarında yer veren Balıkesir
gazetesi, Mustafa Kemâl Paşa ve TBMM’nin yavaş yavaş dünyada adının
duyulmasıyla birlikte Ankara’daki gelişmeleri ve TBMM hükümetinin bazı
başarılarını kısmen sayfalarına aktarmıştır. Dolayısıyla işgal altındaki
Balıkesir’de yaşayan Türkler Ankara’daki gelişmelerden taraflı ve az da olsa
haberdar olabilmişlerdir. Bununla beraber Emin Vedat ve Mehmet Tevfik büyük
ölçüde siyasal meselelerden uzak durmaya çalışmışlar, gelecek kaygısıyla olsa
gerek, hem Yunan İşgal kumandanlığının hem de TBMM taraftarlarının tepkisini
çekmemek için ellerinden gelen gayreti göstermişlerdir.
Toparlamak
gerekirse, Balıkesir’de Yunan İşgali esnasında üç tane gazete yayımlanmıştır.
Bunlardan birisi Bandırmada çıkan Adalet
adlı gazetedir. Ali Sami adlı ne olduğu meçhul bir zatın yayımladığı bu gazete
tam anlamıyla Yunan işgalinin propagandasını yapmak üzere yayımlanmış bir
paçavrasıdır. İrşad ise Balıkesir
merkezde çıkan bir gazetedir. Bu gazete de yayın politikası olarak, hem
İstanbul hükümetini rahatsız etmeme hem Yunan işgal kumandanı Binbaşı Panagopulos’u
memnun etme siyasetini takip etmiştir. Buna karşılık Avukat Emin Vedat ve
Avukat Mehmet Tevfik Beylerin çıkarmış oldukları Balıkesir gazetesi ise kısmen tarafsız bir yayın politikası izlemeye
çalışmıştır. Zaten işgal döneminde çıkmaya başlayan Balıkesir gazetesi, işgal kumandanlığı tarafında kapatılmış olmalı
ki bir süre sonra yayımını kesmiştir. Balıkesir’in kurtuluşundan hemen sonra
yine Avukat Emin Vedat Bey tarafından aynı adla, fakat numaralandırma sistemi
değiştirilmek suretiyle, 7 Eylül 1922’den itibaren yeniden çıkmaya başlamıştır.
İşgal döneminde
çıkan bu gazetelerin, Türk kültürü ve basını tarihi açısından kendilerine
mahsus hizmetleri elbette olmuştur. Gerek İrşad
gerekse Adalet her ne kadar Yunan
İşgal kumandanlığının propagandasını yapsa da, Hasan Basri Bey’in kullanımıyla
o kara günlerde[26]
Türkçe’nin gelişimine katkıda bulunmuşlar, Balıkesir’in bir Türk vatanı
olduğunu en azından kullandıkları dil itibariyle herhalde işgalcilere
hatırlatmışlardır. Daha da önemlisi, özellikle Emin Vedat Bey’in çıkarmış
olduğu Balıkesir gazetesi Anadolu’da
devam eden İstiklâl Savaşı’nın gelişimi hakkında kısmen bilgi vermiştir.
Balıkesir’de işgal altında yaşayan Türklere kısmî bir manevra imkânı
sağlamıştır. Zaten Emin Vedat Bey’in bu hizmeti Kurtuluştan sonra unutulmamış,
Emin Vedat Bey gazetesini 7 Eylül 1922’den sonra büyük bir coşkuyla çıkarmaya
devam etmiştir.
Son olarak
şunu da belirtmek gerekir. İzmir’in işgalinden sonra, Balıkesir Millî
mücadelenin en önemli ön cephelerinden birisi hâline gelmiştir. Yaklaşık bir
yıllık üstün bir mücadele örneği gösteren şehir, bir yıl sonra Yunan işgaline maruz kalmıştır.
İşgalden önce İzmirli vatansever aydınlar nasıl Balıkesir’e gelip, işgale karşı
mücadelelerini burada sürdürmüşlerse, işgal esnasında Ömer Fevzi Bey ve Ali
Sami Bey gibi başka yerlerden gelen Yunan taraftarı gazeteciler Yunanistan’a
hizmetlerini Balıkesir’de sürdürmüşlerdir. Fakat Balıkesir, işgal esnasında
Yunan işgalcileriyle işbirliği yapanları unutmamıştır. Zaten İrşad gazetesi müdürü ve başmuharriri
Ömer Fevzi Bey, gerek Adalet gazetesi
sahibi Ali Sami Bey Yunan ordusuyla birlikte Yunanistan’a kaçmışlar ve Rum ismi
alarak hayatlarını orada, lâyık oldukları yerde sürdürmüşlerdir.
[1] Daha geniş bilgi için bk.
Abdullah Yurdakök, Balıkesir Basın Tarihi
(1886-1991), Balıkesir: 1992.
[2] Meşrutiyetten işgale kadar
Balıkesir basını hakkında daha geniş bilgi için bk. Mustafa Özsarı, II. Meşrutiyetin İlânından İşgale Kadar
Balıkesir Basını, Türk Dili ve
Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, c. XIV, nr. 1, Ocak 2008, ss. 81-106.
[3] Bk. Adalet, nr. 28, 20 Mart 1338.
[4] Adalet, nr. 28, 20 Mart 1338.
[5] Aydın Ayhan bu bilgileri
Ali Sami Bey’i tanıyan birinden duyduğunu, ancak isminin kim olduğunu
hatırlayamadığını kendisiyle 26 Mart 2010 Cuma günkü sohbetimizde söyledi.
[6] Bk. Ali Sami, Anadolu İslâmlarına Hitap, Adalet, nr. 28, 20 Mart 1338.
[7] Bk. Agm.
[8] Bk. Sovyet ve Mustafa Kemâl, Adalet,
nr. 28. 28 Mart 1338.
[9] İngiltere ve Mustafa Kemâl, Adalet,
nr. 28, 20 Mart 1338.
[10] Anadolu’da İsyanlar, Adalet,
nr.28, 20 Mart 1338.
[11] Gazetenin İngiliz
Muhipleri Cemiyeti ile bağını gazetede çıkan bir yazıdan anlıyoruz. Bk.
Giridîzade Muhiddin, İrşad Gazetesi
Müdürü ve Başmuharriri Bey Efendiye, İrşad,
nr. 7, 6 Eylül 1336.
[12] Bk. İrşad, nr. 7, 6 Eylül 1336.
[13] İlgili haber için bk. İntişarımızı Tebrik Eden İrşad Kardeşimize
Arz –ı Teşekkür Ederiz. Balıkesir,
nr. 2, 16 Teşrinievvel 1336/16 Ekim 1920.
[14] Bk. İmzasız, Kuva-yi Bagiye Harekâtı, İrşad, nr. 7, 6 Eylül 1337. Üç Yüz Kişilik Bir Çete, İrşad, nr. 7, 6 Eylül 1337.
[15] Bk. Ömer Fevzi, Anadolu Islahat Projesi, İrşad, nr. 7, 6 Eylül 1337.
[16] Bk. Agm.
[17] Bk. Abdullah Yurdakök, Balıkesir Basın Tarihi, s. 102.
[18] Bk. Giridîzâde Muhiddin, İrşad Gazetesi Müdür ve Başmuharriri Bey
Efendiye, İrşad, nr.7, 6 Eylül
1336.
[19] Bu anekdotu değerli
araştırmacı Aydın Ayhan, 25 Mart 2010 tarihli bir sohbetinde bana Cevdet
Demiray’dan duyduğunu söyledi.
[20] Bk. Balıkesir, nr. 2, 16 Teşrinievvel 1336.
[21] Bk. Balıkesir, nr. 40, 27 Şubat 1337.
[22] Bk. Yüzbaşı İsmail Hakkı, 1920’de Balıkesir, Balıkesir Valiliği
Kültür Yayınları, Balıkesir: 1997, s. 50.
[23] Emin Vedat hakkında bk.
Emin Vedat Bey, Karesi, nr. 28, 14
Zilhicce 1332/21 Teşrinievvel 1330.
[24] Bk. Emin Vedat, Hak-pâ-yı Resul, Karesi, nr.41, 16 Rebiülevvel 1333/19 Kanunusani 1330. Asker, Karesi, nr. 42, 23 Rebiülevvel 1333/26 Kanunusani 1330. Ayrıca Emin
Vedat Bey’in Karesi gazetesinde çıkan hukuka dair diğer yazıları için bk. Emin
Vedat, Muhami-1, Karesi, nr.40-92, 11 Kanunusani 1331/18
Rebiülevvel 1334. Muhami-2, Karesi, nr. 30-134, 27 Teşrinisani 1916.
Muhami-3, Karesi, nr. 31-135, 4 Kanunuevvel 1916.
[25] Bk. Emin Vedat, Balatlı İsmail Ağa, Balıkesir, nr. 3, 19 Teşrinievvel 1336.
[26] Bu adlandırma Hasan Basri
Bey’in o dönemi anlattığı hatıralarına verdiği isimden alınmadır. Bk. Hasan
Basri Çantay, Karagünler ve İbret
Levhaları, Balıkesir, bsy.
Yorumlar
Yorum Gönder