Kayıtlar

Mart, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ALİ ŞUURİ (Koca Müftü)

(d. ? –ö.1281-1864)      Ali Şuurî Efendi ondokuzuncu yüzyıl ortalarında Balıkesir ve çevresinde başlayan bilimsel alandaki modernleşme hareketinin öncü isimlerinden birisidir. Gerek yazdığı eserler, gerek Balıkesir’in imarına yönelik çalışmaları, gerekse yetiştirdiği öğrenciyle Balıkesir’de etkili bir şahsiyettir. O, öğrenim hayatının önemli bir bölümünü İstanbul medreselerinde geçirmiş, burada öğrendiklerini belirli ölçüde Balıkesir’de uygulama imkânı elde etmiştir. Böylece Ali Şuurî ve onun yetiştirdiği öğrencilerin çalışmaları sayesinde Balıkesir’de fikrî Tanzimat’ın ilk tohumları atılmıştır.        Ali Şuurî Balıkesir’deki yenileşme hareketleri açısında oldukça önemli bir yere sahiptir. Çalışmalarını taşra kabul edilen bir vilâyette sürdüren bu yenilikçi medrese hocası, İstanbul dışında yaşayan diğer bilim ve kültür adamlarından pek çoğu gibi, ölümünden sonra ihmal edilmiş, doğup büyüdüğü ve ömrünü adadığı Balıkesir’de dahi -bir ilköğretim ...

EDMOUND HUSSERL ve FENOMENOLOJİ

  Fenomenoloji felsefe ve psikolojide kullanılan bir terimdir. Bir şeyin görülen veya gösterilen değişik formlarının incelenmesi anlamına gelir. Hegel , bu kelimeyi Phenomenology of Spirit (1807) adlı eserinde “ bilinç oluşurken akıl ve ruhun geliştirdiği farz edilen şekillerin incelenmesi ” anlamına gelecek şekilde kullanmıştır. Fenomenolojiyi en yaygın bir şekilde kullanan ve Fenomenoloji akımını geliştiren filozof, Gottingen Üniversitesi profesörlerinden Edmound Husserl ’dir. Husserl , fenomenolojiyi nesnelerin zihinde görülen şekillerini incelemede, empirik psikolojinin kuruluşunu hazırlayan apriori bir psikolojik disiplin anlamında kullandı. Husserl, insan bilincini incelemeye yani somut yaşam dünyasını yaşandığı şekliyle tarif etmeye çalıştı. O bilincin kendi içinde bir bütünlük taşıyan bir yönelme hareketi olduğunu iddia etti. Bu yönelmenin kastî olarak istenilen anlamına gelmediğini, bunun yerine bu kelimenin her zaman bir nesneye yönelme hareketi olduğunu iddia etti. ...

Balıkesir Basınının İşgal ile İmtihanı: Yunan İşgali Döneminde Balıkesir Basını

Balıkesir II. Meşrutiyetin ilânından Yunan işgal kuvvetlerinin şehri işgal ettiği tarihe kadar basın-yayın işleri bakımından canlı bir merkezdir. 1908-1920 yılları arasında Balıkesir’de, kronolojik olarak, Nasihat, Balıkesir, Yıldırım, Karesi, Ses, Doğru Söz ve İzmir’e Doğru gazeteleri yayımlanmıştır [1] . Balıkesir basını özellikle İzmir’in işgalinden Balıkesir’in işgaline kadar geçen bir yıllık sürede daha da canlı bir hâle gelmiştir. Basındaki bu canlanmada, Mustafa Necati Bey, Vasıf Çınar ve Esat Çınar gibi, İzmirli bazı gazetecilerin Balıkesir’e gelmesinin önemli rolü vardır. Ses, Doğru Söz ve İzmir’e Doğru gibi Millî Mücadele yanlısı gazeteler bu dönemde yayımlanmıştır. Bu sayede şehir hem askerî hem de fikrî açıdan Millî Mücadele’nin önemli merkezlerinden birisi konumuna yükselmiştir [2] . Söz konusu gazetelere vilâyetin resmî gazetesi Karesi’yi de ilâve etmek gerekir. Fakat Yunan işgali ile söz konusu gazeteler yayın hayatını durdurmuştur. Kuvâ-yi milliye taraftarı g...

Hekim, Siyaset Adamı ve Araştırmacı: Dr. Rıza Nur

                Dr. Rıza Nur, 1879-1942 yılları arasında yaşamıştır. O, Türk kültür ve siyaset hayatında adından sıklıkla söz edilen önemli bir şahsiyettir. Rıza Nur’un yaşadığı dönem, Türk tarihinin en karmaşık dönemlerinden biridir. Rıza Nur ömrü boyunca II. Abdülhamit Dönemi, Meşrutiyet Dönemi, Mütareke Dönemi, Atatürk Dönemi ve İnönü dönemlerini yaşamıştır. II. Abdülhamit dönemi hariç, hemen her dönemde Türk siyaset ve kültür hayatında bir şekilde Rıza Nur’dan söz edilmiştir. En azından Rıza Nur, yaptığı işlerle bir şekilde kendisinden söz ettirmiştir. II. Meşrutiyet ilân edilmiş, Rıza Nur öne çıkmıştır. Millî Mücadele başlamış Rıza Nur en ön safta yer almıştır. Cumhuriyetin ilanında sonra yurt dışına sürülen en önemli muhalif figürlerinden biri olmuştur. İnönü döneminde ise kendisini araştırmaya ve Türklüğe adamış bir entelektüel olarak karşımıza çıkmaktadır. Hem kişisel hayatı, hem kültürel ve siyasal ...