ÜSKÜP’TEN KARESİ’YE MEŞRUTİYET DÖNEMİNİN MODERNİST BİR MUALLİM VE MUHARRİRİ: SABRİ CEMİL BEY/FROM SKOPJE TO KARESİ A MODERNİST WRİTER AND THEACHER IN THE II CONSTITUTIONAL PERIOD: SABRI CEMIL BEY
-Geçmişten
Günümüze-Balkanlarda Türkçenin Süreli Yayınlardaki Yeri ve Önemi Sempozyumu
Tebliğ Kitabı (11-14 Mayıs 2017, Bosna-Hersek/Zenica. Sarayevo, 2017:CPU
Printing Company, ss. 486-500
ÜSKÜP’TEN
KARESİ’YE MEŞRUTİYET DÖNEMİNİN MODERNİST BİR MUALLİM VE MUHARRİRİ: SABRİ CEMİL
BEY
Mustafa ÖZSARI (Prof. Dr.)
Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
mustafaozsari@hotmail.com 905336194496
Öz.
Sabri
Cemil Bey, 1908-1912 yılları arasında Üsküp kültür hayatında, 1912-1916
arasında ise Balıkesir kültür hayatında adı sıklıkla anılan isimlerden
birisidir. Sabri Cemil’in yazı ve şiirleri, II. Meşrutiyet’in ilanında sonra
Üsküp’te yayımlanan Yıldız ve Yeni Mektep dergilerinde çıkmıştır. Yazarın, Yıldız
gazetesinde şiirleri ile tercüme ve telif makaleleri vardır. Buna karşılık yazarın
önemli eserleri, Nisan 1327/1911-Haziran 1328/1912 tarihleri arasında 14 sayı yayımlanan
Yeni Mektep dergisinde neşredilmiştir. Bu dönemde Sabri Cemil hem Üsküp
Darülmuallimin Rüştiyesinin müdürü hem de Yeni Mektep dergisinin başyazarıdır. Sabri
Cemil'in, Türkçenin sadeleşmesi, memleket sevgisi, çocukların eğitimi vb.
konularda makaleleri Yıldız gazetesinde yayımlanırken, ahlâk, tarih bilinci,
müzik vb. konularda makaleleri ile didaktik şiirleri de Yeni Mektep dergisinde
çıkmıştır. Bütün bunlar Üsküp’te Sabri Cemil’in Türklerin kültür hayatının
gelişiminde öncülük yaptığını, Türk basınının ve Türk edebiyatının gelişimine önemli
katkılarda bulunduğunu göstermektedir.
Bir
devlet memuru olan Sabri Cemil Bey Balkan Savaşlarından sonra, muhtemelen
tayinle Üsküp’ten Balıkesir’e gelmiştir. I. Dünya Savaşı yıllarında Karesi Vilâyeti
Maarif Müdürü olan Sabri Cemil, Balıkesir’deki modernleşme çalışmalarına ciddi
katkılarda bulunmuştur. Sabri Cemil, bu dönemde Balıkesir’de tiyatro
faaliyetlerine öncülük yapmıştır. Tiyatro binası yapımı, tiyatro metin
yazarlığı ve tiyatro kumpanyalarının kurulması gibi faaliyetler, Sabri Cemil’in
Balıkesir’deki başlıca faaliyetlerini oluşturur. Bu bildiride Sabri Cemil
Bey’in Üsküp ve Balıkesir’deki edebî ve kültürel çalışmaları hakkında kısa
bilgi verilecek, onun Üsküp ve Karesi vilayetini modernleşmesine katkıları
analiz edilecektir.
Anahtar kelimeler: Sabri Cemil, Üsküp’te Türkçe basın, Yeni Mektep dergisi, Yıldız gazetesi, Balıkesir’de tiyatro, Karesi.
FROM SKOPJE TO KARESİ A MODERNİST WRİTER AND
THEACHER IN THE II CONSTITUTIONAL PERIOD: SABRI CEMIL BEY
ABSTRACT
Sabri Cemil Bey is one of the names frequently mentioned in the cultural life of Skopje between 1908-1912 and in the cultural life of Balıkesir between 1912-1916. After the declaration of Constitution II in 1908, Sabri Cemil’s papers and poems published in Yıldız and Yeni Mektep magazines in Skopje. There were his poems and translated and coppyrighted papers in Yıldız Magazine. In contrast, the author's important works were published in the Yeni Mektep magazine, published 14 issues between April 1327/1911 and June 1328/1912. In this period Sabri Cemil was both the Director of Skopje Teacher School and the editor of Yeni Mektep Magazine. The Papers which he wrote about simplification of the Turkic, love of the country, education of children etc. are published in the Yildiz newspaper, while the papers which he wrote about morality, history consciousness, music etc. are published in Yeni Mektep Magazine. All this shows that Sabri Cemil has been a pioneer in the development of the cultural life of the Turks and has made important contributions to the development of the Turkish press and Turkish literature in Skopje.
Sabri Cemil Bey, a state official, arrived in Balikesir from Skopje, presumably after the Balkan Wars. During World War I Sabri Cemil, Director of Education of the Karesi District, has contributed significantly to the modernization activities in Balikesir. Sabri Cemil has been leading theater activities in Balıkesir during this period. These activities are the construction of the theater building, the theater text writing and the establishment of the theater companies. In this paper, Sabri Cemil Bey's works on literary and cultural studies in Skopje and Karesi provinces will be analyzed.
Keywords: Sabri Cemil, Turkish press in Skopje, Yeni Mektep magazine,Yıldız magazine, theater in Balikesir, Karesi.
Üsküp,
6 Ocak 1392’den 23-24 Ekim 1912 tarihine kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmış bir
Balkan şehridir. Balkan yarım adasının tam ortasında yer alan şehir, Vardar
nehrinin her iki yakasına yerleşmiştir. Üsküp, Batıdan Priştine yoluyla
Kosova’ya, Güneyden Manastır ve Selanik yoluyla Ege Denizine, Kuzeyden Niş ve
Belgrad’a, Batı’dan ise Sofya ve İstanbul’a bağlanan önemli bir karayolu ağı
üzerinde yer almaktadır[1]. Şehir,
520 yıl Osmanlı-Türk hakimiyetinde kalmıştır ve Balkan savaşlarına kadar,
Osmanlı’nın Balkanlarda önemli bir kültür ve eğitim merkezi olmuştur. Orta
Balkanların bu sevimli şehri, 10 Ağustos 1913’te yapılan Bükreş Anlaşmasıyla,
Manastır, İştip ve Priştine ile birlikte Sırbistan’a terk edilmiştir. Böylece Üsküp’teki
Türk hakimiyeti sona ermiş ve Şar Dağı’nın eteklerine yaslanan bu güzel şehir, “çoktan beridir kaybettiğimiz yerler”
arasına girmiştir[2].
Büyük
şairimiz Yahya Kemâl’in “Kaybolan Şehir” başlıklı meşhur şiirinde;
Firûze kubbelerle
bizim şehrimizde o;
Yalnız bizimdi,
çehre ve ruhuyla bizdi o.
Üsküp ki Şar
Dağı’ında devamıydı Bursa’nın
mısralarıyla,
tasvir ettiği Üsküp, 19. yüzyılın sonlarında yaklaşık 30 bin kişilik bir nüfusa
sahip bir livadır. O dönemde, söz konusu nüfusun önemli bir bölümü Müslüman
Türklerden oluşturmaktadır.
Üsküp’ün II. Abdülhamit döneminde
ayrı bir önemi vardır. Bu dönemde II. Abdülhamit’e yönelik muhalefet
hareketleri Balkanlarda yoğunlaşmıştır. Selanik, Manastır gibi vilâyetlerin
yanı sıra Üsküp ve civarı da muhalif hareketlere ev sahipliği yapan bölgeler
arasında yer alır. Muhalif hareketlerin temsilcileri ise düşüncelerini
genellikle basın yoluyla yaymayı tercih etmişlerdir. Buna bağlı olarak
Balkanlarda Türkçe Basın, bilhassa Sofya, Manastır, Selanik, Üsküp ve Priştina
gibi merkezlerde diğer İmparatorluk merkezlerine göre biraz daha gelişmiştir. Üsküp’teki
basın ve yayın işleri de Balkanlardaki diğer büyük kültür merkezlerine paralel
bir gelişim seyri takip etmiştir. Nitekim şehirde matbaalar kurulmuş, gazete ve
dergiler yayımlanmıştır.
10
Temmuz 1325/23 Temmuz 1908’deki Kanun-ı Esasînin yeniden işlerlik kazanacağına
ve seçimlerin yapılacağına dair padişah tebligatı yayımlanmış, bilinen
ifadesiyle II. Meşrutiyet ilân edilmiştir. II. Meşrutiyetin ilânı, Orhan
Okay’ın ifadesiyle “Türk siyasi
tarihinde, belki hiçbir hadisede olmadığı kadar heyecan uyandırmış, dönemin
sınırlı iletişim imkânlarına rağmen, kısa zamanda bütün memlekete ve sınır
ötesine yayılmış, böylece toplumun tabanına da yansımıştır”[4]. Meşrutiyetin
ilânından sonra, memlekete yayılan kısmî özgürlük ortamı ile birlikte, başta
İstanbul olmak üzere İmparatorluğun şehitli kültür merkezlerinde irili ufaklı
pek çok dergi ve gazete çıkmıştır. Bunların tam sayısı belli olmamakla birlikte,
Orhan Okay, Meşrutiyetin hürriyet ortamında yayımlanan Süreli yayınların
yaklaşık 200 civarında olduğunu belirtmektedir[5].
Üsküp de bu gazete, dergi yayımlama furyasından nasibini ziyadesiyle almıştır.
Meşrutiyetin
ilânından sonra Üsküp’te Türkçe basın-yayın faaliyetinin gelişmesinde Sabri
Cemil Bey’in ayrı bir yeri vardır. Arşiv belgelerinden anlaşıldığına göre,
aslen 1298/1882 yılında Priştina’da doğan Sabri Cemil Bey[6],
Üsküp ve civarındaki Türkçe basının öncü isimlerinden birisidir. Özellikle 1908-1912
yılları arasında Üsküp kültür hayatında adı sıklıkla anılan Sabri Cemil Bey, bu
şehirde öğretmenlik, okul idareciliği ve gazetecilik gibi alanlarda
çalışmalarıyla adından sıklıkla söz ettirmiş, Üsküp kültür ve sanat hayatına önemli
katkılarda bulunmuştur. Üsküp’ün elden çıkmasından sonra, merkezi Balıkesir
olan Karesi Vilâyetine Maarif müdürü olarak atanan Sabri Cemil Bey,
çalışmalarını Balıkesir’de sürdürmüştür. Aşağıda Sabri Cemil Bey’in önce
Üsküp’teki yazı faaliyeti ardından Balıkesir’deki edebî ve kültürel çalışmaları
ele alınmıştır.
Sabri
Cemil Bey’in Üsküp’te iki tane Türkçe süreli yayının neşrinde ve içeriğinin
oluşmasında katkısı vardır. Bunlar Yıldız gazetesiyle Yeni Mektep dergisidir. Yıldız
gazetesinin ilk sayısı 15 Şubat 1324/28 Şubat 1909 tarihinde çıkmıştır. Toplam
48 sayı yayımlanan gazetenin son sayısı 21 Şubat 1325/6 Mart 1910 tarihlidir.
Muallim Sudi tarafında yayımlanan gazetede Ahmet Hamdi, Saadettin Efendi gibi
isimlerin yazı ve şiirleri yayımlanmıştır. Gazete, Kosova Matbaasında
basılmıştır[7].
Pazartesi günleri yayımlanan Yıldız gazetesi, İttihat ve Terakki’nin bir
gençlik örgütü olan Şubbân-ı Vatan cemiyetinin yayın organıdır. Yıldız, Drama
eşrafından belediye reisi Mahmut Bey, Trabzon İdadi Müdürü Bahaettin, Ankara
Vilâyeti Tahrirat Kalemi Mümeyyizi Ahmet Münir, Koçana Kazası Naibi Aşkî,
Polanka Bidayet Mahkemesi azasından Naki Efendi gibi, o dönemde Devlet-i
Âliye’nin farklı coğrafyalarından isimlerden maddi katkılar almıştır[8]. Abdülkadir
Hayber ve Recai Özcan, Yıldız gazetesinin
vatan sevgisiyle Osmanlıcılık idealini esas alan[9]
bir yayın politikası izlediği kanaatindedirler. Fakat araştırmacılar, söz
konusu kanaate hangi delillerden hareketle ulaştıklarını belirtmemişlerdir.
Yıldız
gazetesinde çıkmış Sabri Cemil imzalı epeyce şiir vardır. Bunlardan en göze
çarpanları, Edebiyata Başlarken, Bize
Bizden İbret Yine Bize Bizden Gayret, Şiir-i Ser-â-ser, Medfun Teraneler ve Çocuk başlıklı şiirlerdir. Bu
manzumelerden, Edebiyata Başlarken, Bize
Bizden İbret Yine Bize Bizden Gayret ve Çocuk
başlıklı şiirler pedagojik amaçlı, güdümlü edebiyat ürünü olan basit öğüt
şiirleridir. Buna karşılık Şiir-i Seraser
ve Medfun Teraneler başlıklı metinler ise tabiat temalı lirik özelliklere
sahip şiirlerdir. Örneğin Sabri Cemil, Yıldız’ın 28. Sayısında çıkan Medfun Teraneler başlıklı şiirinde
Üsküp’ün tabiatının güzelliklerini ve bu güzelliklerin insanın kalbinde
bıraktığı derin sevinci;
Menâzır verir kalbe
hiss-i garam
Tabiat Ser-â-ser
eder ibtisam
Şetaretle kuşlar da
pervaz eder
Ve bazen yavaşça
kanatlar süzer
mısralarında
etkili ve güzel bir Türkçeyle anlatmıştır. Buna karşılık şair Şiir-i Ser-a-ser başlıklı şiirinde ise
Üsküp’ü ikiye bölen Vardar nehrinin ve Vodna dağının güzelliklerini anlatmış;
böylece Üsküp’teki bu dağ ve nehirden hareketle vatan ve millet sevgisi gibi
millî değerleri şiir yoluyla işlemiştir. Sone tarzında yazılan bu şiiri, Sabri
Cemil Bey’in en güzel ve en etkileyici şiiri olduğunu söylemek mümkündür.
Şiirin tam metni aşağıya alınmıştır.
Vardar, kamerin
ince güzel nûr-ı beyazı
Altında, fısıldar
durur eş’âr-ı dil-âviz
Sakin gecenin
eyleyerek ruhunu tehzîl
Âtiye şitâban
oluyor şerm ile mâzi
Vardar akıyor
titreyerek safvet-i şebden
Her lerzesi bir
nûr-ı musavver gibi rahşân,
Her lem’ası bir
şi’r-i münevver gibi ra’şan:
Dil vecde gelir
seyr ile gaşy olurken
Vodna… Bu güzel
dağ, bu yegâne emel-i dil
Bîgane-i gam kalb-i
ferahnâke mümasil
Meskenetle
pey-â-pey kabarıp yükselivermiş
Tetviç ediyor nûr-ı
kamer kûhu
Tersim ediyor gözler
Osmanlı şükûhu
Gökler vatana zînet
için nûrunu vermiş
Yıldız, nr. 33
Yukarıdaki
şiirlerin yanı sıra, Sabri Cemil Bey, makaleleriyle de Yıldız gazetesinde öne çıkan bir isimdir. Bu makaleler Edebiyatımızda Terakki, Zavallı Maarif, Edebiyata Başlarken, Yüz Sene
Sonra, Lisanımız Sadeleşmelidir
ile Lisan ve Edebiyat başlıklı
yazılardır. Bunlar içinde bilhassa Yıldız’ın 20 Eylül 1325/3 Ekim 1909 tarihli
29. Sayısında çıkan Lisanımız
Sadeleşmelidir başlıklı yazı ile yine Yıldız’ın 27 Eylül 1325/10 Ekim 1909
tarihinde yayımlanan Edebiyatta Terakki
başlıklı makaleleri mühimdir. Müellif, ilk makalesinde, Şinasi-Namık Kemâl-Ziya
Paşa neslinden beri Türk edebiyatında başlayan dilde sadeleşme hareketlerine
değinirken, ikincisinde edebiyat ve tetebbu meselelerini ele almaktadır.
Bilindiği
gibi dilde sadeleşme tartışmaları Türk edebiyatında Şinasi’nin çıkardığı Tasvir-i Efkâr gazetesini umum halkın kolaylıkla anlayabileceği mertebede
iş bu gazeteyi kaleme alma ilkesiyle başlatılmıştır[10].
Bu tartışmalar II. Meşrutiyetin ilânına kadar çeşitli mahfillerde devam etmiş, Nisan
1911’de Yeni Lisan hareketinin başlamasıyla, bir bakıma tam bir zafer
kazanmıştır. İşte Yeni Lisan hareketinin Manastır ve Selanik’te başlamasından
bir yıl önce, Manastır’ın hemen kuzeyinde Üsküp’te Sabri Cemil Bey vasıtasıyla
dilde sadeleşme tartışmalarının gündemde tutulduğu görülmektedir.
Fakat
Sabri Cemil Bey, dilde sadeleşme tartışmalarına farklı bir boyut getirmiştir.
Cemil Bey’in, Lisanımız Sadeleşmelidir
makalesi, esasında dilin sadeleşmesi taraftarı bir yazıdır. Buna karşılık
makalede orijinal bir fikir ileri sürülmektedir. Sabri Cemil, makalesinde halk
dili ile edebî dil arasındaki farka dikkat çekmiş, burada edebî dil ile halk dilini,
kendi ifadesiyle lisan-ı avam ile lisan-ı
edebînin tevhîd-i lisanını önermiştir[11].
Yani Sabri Cemil, edebî dil ile günlük konuşma dilinin, nasıl mümkün olacaksa,
birleştirilmesini önermiştir. Fakat Sabri Cemil Bey’in lisanı, lisan-ı edebî ve
lisan-ı avam diye ayırdığı bir dönemde Avrupa’da yapısal dilbilim tartışmaları
başlamış, İsviçreli Dilbilimci Ferdinand de Saussure aynı yıllarda dile dair
daha önce eşi benzeri görülmemiş düşünceler ortaya atmıştır. Hemen ardından
Roman Jakobson, Petry Bogatriev gibi Rus dil alimleri lisanı, lisan-ı edebî ve
lisan-ı avam olarak değil, lisan-ı edebî ve lisan-ı fennî, günümüz diliyle,
edebî dil ve bilim dili olmak üzere ikiye ayıracak düşüncelerin temelini
atmışlardır. Sabri Cemil Bey, ne yazık ki bu tartışmalardan habersiz, dili
edebî dil ve halk dili olarak ayırma yoluna gitmiştir. Aynı tartışmalar 1911’de
Selanik’te çıkan Genç Kalemler
dergisindeki Yeni Lisan başlıklı makalelerin de temel argümanını
oluşturmaktaydı. Sabri Cemil Bey ve Yeni Lisancıların tartışmaları üzülerek
belirtelim ki, dünyada dil alanında ortaya çıkan yeni düşüncelerden epeyce
uzaktaydı.
Yeni Mektep dergisi ise 1 Nisan 1327/14
Nisan 1911-Haziran 1328/Haziran 1912 tarihleri arasında aylık olarak
yayımlanmış 14 sayılık bir mecmuadır. Dergiyi Üsküp Darülmuallim Rüştiyesi
Heyet-i Talimiyesi yayımlamıştır. Yeni Mektep, Üsküp Öğretmen Ortaokulu Eğitim
Heyeti tarafından, pedagoji alanında makaleler yayımlamak üzere neşredilen yarı
akademik bir yayın organıdır. Derginin sahibi ve başmuharriri Üsküp Darülmuallimin
Rüştiyesi müdürü Sabri Cemil Bey’dir. Nüshası 50 para olan Yeni Mektebin
senelik aboneliği 15 kuruştur. Dergi 1327/28/1911/12’de 14 sayı olarak
yayımlanmıştır ve yine Üsküp’te Kosova Matbaasında basılmıştır[12]. Yeni
Mektep 1912 yazında Balkan savaşlarının başlamasıyla faaliyetine son vermek
zorunda kalmıştır.
Yeni Mektep dergisi, yayın amacını ve
politikasını ilk sayıda yayımlanan Mesleğimiz
başlıklı bir yazı da açıklamıştır. Söz konusu yazı, Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ayet-i kerimesinin mealiyle,
Hazreti Peygamberimizin Evlâdınızı küçükten terbiye ediniz ki büyüdüğü zaman
yüzünüzü ak etsin hadis-i şerifinin mealiyle başlar. Büyük olasılıkla Sabri
Cemil Bey’in olduğunu düşündüğümüz başyazı da Vatan mektep, mektep de muallim ister cümlesiyle devam eder. Sabri
Cemil, yazısının devamında, Yeni Mektep dergisinde Millet-i Osmaniye’de
muallimlerin meseleleri üzerinde durulacağını, öğretmen yetiştirme sorunlarının
ele alınacağını, öğretmenliğin sorunlarının çözümünün aşk ve sebatla
gerçekleşeceğini, öğretmenlik mesleğinin
hayvandan insan yetiştiren bir büyük sanat olduğunu ifade etmiş, dergide
öğretmen eğitimi başta olmak üzere eğitim konularının ile alınacağını
vurgulamıştır[13].
Yeni Mektep’te çıkan yazıların önemli bir kısmı Sabri Cemil Bey’e aittir.
Örneğin, Sabri Cemil Bey’in derginin 1. Sayısında biri şiir olmak üzere
başyazıyla birlikte 7 tane yazı ve şiiri vardır. Aynı yoğunluk büyük ölçüde
diğer sayılar için de geçerlidir. Bu bakımdan Yeni Mektep dergisinin içeriğini Sabri Cemil Bey belirlemiş ve
dergiyi pedagoji tarihinin önemli yayın organlarından birisi hâline
getirmiştir. Yeni Mektep’in pedagoji dergisi olma niteliği ve bu niteliğe bağlı
akademik yönü, derginin aynı zamanda orijinal tarafını oluşturmaktadır. Bu
bakımdan Yeni Mektep pedagoji
tarihimiz açısından da önemli bir süreli yayındır.
Sabri
Cemil Bey’in Üsküp devresinde hazırlayıp yayımladığı biri tercüme biri telif
iki tane de kitabı vardır. Bunlar Amelî
Fennî Tedris ve Küçük Tarih-i Umumî
başlıklı kitaplardır. Birincisi, 1326/1910’da Üsküp’te Kosova Matbaasında 162
sayfa olarak basılmıştır. Kitabın konusu, muallimin meziyetini arttıracak
usul-i talim ve terbiye üzerinedir[14].
Sabri Cemil’in Üsküp’teyken hazırlayıp yayımladığı diğer kitabı Küçük Tarih-i Umumî başlıklı tercüme bir
dünya tarihi kitabıdır. Kitap Fransa Bilim Akademisi Üyesi, Fransız tarihçi ve
eğitimcisi Ernest Lewis’ten tercüme edilmiştir. Harita ve resim gibi açıklayıcı
malzeme ile güçlendirilen söz konusu kitap, İstanbul’da Kütüphane-i İslam
sahibi Hilmi Bey tarafından yayımlanmıştır. 283 sayfalık kitapta, tarihi
olaylardan ahlaki ders çıkarma ile vatan, millet sevgisi ve vazifelerini ikaz
ve gösterme fikirleri açık bir şekilde işlenmektedir[15].
Balkan
Savaşlarından sonra, Osmanlı Devleti’nin Balkanları terk etmesiyle birlikte,
bir devlet memuru olan Sabri Cemil Bey de önce İstanbul’a ardından Maarif
Müdürü olarak Balıkesir’e gelmiştir. Sabri Cemil Bey’in Balıkesir’e tam olarak
ne zaman geldiğini bilemiyoruz. Fakat o zamanlar Balıkesir’de çıkmakta bulunan
Karesi gazetesinde yayımlanan bir haberden, Cemil Bey’in 13 Temmuz 1331/26
Temmuz 1915 tarihinde Karesi Maarif Müdürü olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır[16].
Balıkesir’de fazla kalmayan bu çalışkan Maarif Müdürü, 1916 yılı Ocak ayının
sonlarına doğru Balıkesir’den ayrılmıştır. Karesi gazetesinde çıkan bir habere
göre, Sabri Cemil Bey, 28 Kanunuevvel 1331/10 Ocak 1916 tarihinde Karesi Maarif
müdürlüğü görevinden ayrılmıştır[17]. Sabri Cemil Bey, söz konusu tarihten
sonra, İzmit Sancağına Maarif müdürü olarak atanmış ve Ocak ayının (1916)
sonlarına doğru Balıkesir’den İzmit’e gitmiştir[18]. Sabri
Cemil’in Yeni Mektep dergisindeki yazılarının incelenmesi konusunda bir yüksek
lisans tezi hazırlayan Gyülasfiye Melani, söz konusu çalışmasında yazarın Şam’a
gittiğini belirtir[19]. 1934’te
çıkan Soyadı Kanunu ile birlikte Yalkut soyadını alan Sabri Cemil Bey, bir
dönem Kastamonu’da edebiyat öğretmeni olarak çalışmış ve 1957’de vefat etmiştir.
Üsküp’te
daha çok Yıldız ve Yeni Mektep gazetelerinde yazdığı makale ve şiirleriyle öne
çıkan Sabri Cemil Bey’in Balıkesir’deki kültürel faaliyetlerinin odak noktasını
tiyatro çalışmaları oluşturur. Cemil Bey’in, Balıkesir’de modern tiyatronun
sanatının tanınması ve tiyatro metin yazarlığının gelişiminde önemli katkıları
olmuştur. Yazar, şehrin maarif müdürü olarak, bir yandan Balıkesir’deki
okulların tiyatro grubu kurmasını teşvik etmiş, öte yandan tiyatro metin
yazarlığı yapmak suretiyle bu sanatın Balıkesir’de yaygınlaşmasına zemin
hazırlamıştır. Örneğin elimizdeki kayıtlara göre, Balıkesir’de 1915’te
iki okulda tiyatro grubu kurulmuştur. Bunlardan biri Hacı İlbeyi Numune Mektebi
Tiyatro Topluluğu, diğeri ise Karesi Sultanisi Tiyatro Grubudur. Hacı İlbeyi
Nümune Mektebi Tiyatro Topluluğu Sabri Cemil Bey[20]
tarafından yazılan Bomba Tepesi adlı
oyunu, II. Meşrutiyetin ilânının yıl dönümüne denk gelen 10 Temmuz 1331/23
Temmuz 1915’te, kalabalık bir seyirci kitlesi önünde başarıyla temsil etmiştir[21].
Ayrıca Balıkesir’in
en önemli eğitim kurumlarından birisi olan Karesi Sultanisi/Bugünkü Balıkesir
Lisesi, Meşrutiyet döneminde maarif müdürü Sabri Cemil Bey’in desteğiyle pek
çok temsil vermiştir.
Karesi Sultanisi’nin verdiği temsillerden birisi de
Ağustos 1331/1915’te Sabri Cemil Bey’in Kafkasya
Yolunda[22] adlı tiyatrosudur. Bu
tiyatrolardan birincisinin konusu Çanakkale muharebelerinden Türk askerlerinin
kahramanlıklarıyken, ikincinin konusu ise askerimizin Kafkasya Cephesindeki
kahramanlıklarıdır. Bu iki tiyatro Balıkesir’in iki güzide okulunda kurulan
tiyatro toplulukları tarafından temsil edilmiş, böylece halkın bedii zevk
ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır. Bu durum Sabri Cemil’in II.
Meşrutiyet Döneminde Balıkesir’de tiyatroda tebellür etmiş bir isim olarak öne
çıktığını göstermektedir.
Burada
önemli olan husus, Makedonya Türklüğünün entelektüel bir temsilcisinin
Balıkesir’de aydınlanma hareketlerinden öncülük etmiş olmasıdır. Nitekim Sabri
Cemil’in biri Bomba Tepesi diğer Kafkasya Yolunda adlı iki oyunu Anadolu’nun
geleneksel Müslüman Türk nüfusunun yaşadığı tipik bir orta düzey şehir olan Balıkesir’de
temsil edilmiştir. Tiyatro gibi Müslüman nüfusun o zamanlar pek de rağbet
etmediği bir sanatın Balıkesir’de tutulması ve yaygınlaşmasında Sabri Cemil’in
önemli rolü olmuştur. Cemil Bey’in oyunları aynı zamanda Balıkesir’in o dönemde
tek süreli yayını olan Karesi
gazetesinde tefrika olarak neşredilmiştir[23]. Her iki piyes de Osmanlı-Türk askerinin kahramanlığı, vatan
sevgisi ve
Turancılık ülküsü üzerine yazılmış metinlerdir.
Sabri
Cemil Bey’in Eserleri
Sabri
Cemil’in tespit edebildiğimiz kadarıyla kitap olarak yayımlanmış, telif ve
tercüme 10 tane eseri vardır. Bunlar, dilin kullanımına göre bilimsel ve edebî
eserler olmak üzere iki kategoride değerlendirilebilir. Bilimsel eserleri
pedagoji, tarih, gramer konularına dair çalışmalardır. Buna karşılık Sabri
Cemil Bey’in edebî eserleri daha çok çocuk eğitimine dair yazdığı şiirlerden
oluşmaktadır. Ayrıca yazarın, yayımlanmamış tiyatro eserleri de vardır. Aşağıda
Sabri Cemil Bey’in kitap olarak basılmış eserlerinin kronolojik bir
bibliyografyası verilmiştir.
Sabri
Cemil Bey’in Eserlerinin Kronolojisi
1.(Yalkut)Sabri
Cemil (1326/1910). Amelî Fennî Tedris,
Üsküp: Kosova Matbaası. 162+4 s.
2.(Yalkut)Sabri
Cemil (1325). Küçük Tarihi Umumî,
İstanbul. Matbaa-yı Hayriye ve Şürekası. 283 s. 2. B. Matbaa-yı Hayriye ve
Şürekası, 1327-1328. 284+2 s. Hilmi’nin Mektep Kitapları.
3.(Yalkut)
Sabri Cemil (1330). Çocuklara Mahsus
Küçük Şiirler. İstanbul: A. Asaduryan ve Mahdumları Matbaası, 1330. 69 s.;
Matbbaa-yı Osmaniye, 1333. 64 s.; Hukuk Matbaası, 1333. 69 s. (Seyfettin Özege, c.1-2).
4.(Yalkut)Sabri
Cemil (1928/1929). Resimli Yeni Türkçe
Gramer, İstanbul: Tefeyyüz Kitaphanesi,. 119 s.
5.(Yalkut)
derl. Sabri Cemil (1929). Okunacak
Parçalar-I. İstanbul: Tefeyyüz Kütüphanesi, Numune Matbaası, 48 s.
6.Yalkut,
Sabri Cemil (1955, II. Baskı :1961). Küçüklere
19 Mayıs Şiirleri, İstanbul: Rafet Zaimler Yayınevi, Tan Matbaası.40s.
7.(Yalkut),
Sabri Cemil (1929). Millet Mektepleri
Alfabesi, İstanbul: İkdam Kitap Matbaası, 44 s.
8.Yalkut,
Sabri Cemil (1942). Çocuk Şiirleri-I,
İstanbul: Türk Neşriyat Yurdu, 18 s.
9.Yalkut,
Sabri Cemil (1954). Çocuk Şiirleri,
İstanbul: Rafet Zaimler Yayınevi, 38 s.
10.Yalkut,
Sabri Cemil (1962). Çocuk Şiirleri,
İstanbul: Rafet Zaimler Kitabevi, 39 s.
SONUÇ
Sabri
Cemil’in Üsküp devresindeki basın faaliyetlerine genel olarak bakıldığında yazarın,
Yıldız gazetesine daha çok dışarıdan
bir muharrir olarak iştirak ettiği görülür. Buna karşılık, dönemin iktidar
partisi İttihat ve Terakki Partisinin bir gençlik kolu olan Şubban-ı Vatan
cemiyeti tarafından Yıldız
gazetesinin çıkarılmış olması ve Sabri Cemil Bey’in aynı zamanda Üsküp
Rüştiyesi Müdürü olması söz konusu ismin İttihat ve Terakki Partisiyle yakın
bir ilişki içinde bulunduğunu ortaya koymaktadır. Nitekim Sabri Bey’in Yıldız’da
çıkan şiir ve yazılarına baktığımızda, bunların belirli bir ideolojiye hizmet
edecek içerikteki yazılar olduğu rahatlıkla anlaşılır. Söz konusu ideoloji,
doğal olarak iktidar partisi İttihat ve Terakki’nin önce İttihad-ı Osmani daha
sonra Türkçü fikirlerine yakın görüşlerdir.
Sabri
Cemil Bey’in Üsküp basınında ikinci faaliyet alanı Yeni Mektep dergisindedir.
Cemil Bey, Yeni Mektep’te pedagoji, ahlâk, din, okullar ve okullaşma,
psikoloji, tarih bilinci, müzik vb. konularda makaleler yazmış, didaktik
içerikli şiirler yayımlamıştır. Böylece yazar, başta Üsküp olmak üzere, Balkan
Türklerinin kültür hayatının gelişiminde öncülük etmiş, Türk basınının ve Türk
edebiyatının gelişimine katkılarda bulunmuştur. Gerek öğretmenliği, gerek edebî
ve kültürel sahadaki çalışmaları gerekse gazeteci kişiliğiyle, Sabri Cemil Bey,
1908-1912 yılları arasında Üsküp’ün basın, edebiyat ve eğitim sahasında önemli
isimlerinden biri olmayı başarmıştır. Sabir Cemil Bey’in gerek Yıldız’da
gerekse Yeni Mektep’te çıkan yazılarına ve şiirlerine bakılırsa, onun İttihatçı
zihniyette, önce Osmanlıcılık daha sonra Türkçülük ideolojisine paralel eserler
verdiği anlaşılır. Ayrıca Cemil Bey bu döneminde Yeni Lisan hareketinin dil ve
edebiyat görüşlerini benimsemiş bir entelektüel olarak karşımıza çıkar.
Balkan
Savaşlarından sonra Karesi Vilâyetine Maarif müdürü olarak atandıktan sonra
Sabri Cemil Bey’in, edebi ve kültürel çalışmalarının yapısında ciddi bir
değişim ve dönüşüm gerçekleşmiştir.
Yazar, Balıkesir devresinde, kendisini iktidar partisinin hegamonik
anlayışından uzak tutmaya çalışmış, halkın genel eğitim ve kültür düzeyinin
gelişimine dair kalıcı faaliyetlere yönelmiştir. Sabri Cemil, Balıkesir’de
tiyatro ile ilgilenmiştir. Namık Kemâl’den beri bir eğitim ve eğlence vasıtası
olarak Türk aydınları tarafından kabul edilen tiyatronun Balıkesir’de
kurulması, gelişmesi ve bir tiyatro binasının inşasında evlâd-ı fâtihanın bu
değerli evlâdının önemli bir rolü olmuştur. Sabri Cemil Bey, Balıkesir
devresinde tiyatro metinleri yazmış, okullarda tiyatro kumpanyaları kurulmasını
teşvik etmiş, tiyatro binasının inşa edilebilmesi için ciddi bir gayret
göstermiştir. Böylece, Balıkesir’de yaşayan Müslüman Türk nüfusun tiyatro
sanatını tanımasına, sevmesine ve halkın tiyatro yoluyla eğitilmesine ve
bilinçlenmesine ciddi katkılarda bulunmuştur. Kısaca Sabri Cemil Karesi
Vilâyetinde tiyatronun öncü bir ismi olarak kabul edilmelidir.
Bibliyografya
a) Kitaplar ve Makaleler
Beyatlı, Yahya Kemâl (1992). “Kaybolan
Şehir”. Türk Klasikleri, c.11,
İstanbul: Ötügen -Söğüt.
………”Süleymaniye’de Bayram Sabahı”
(1992). Türk Klasikleri, c.11, İstanbul:
Ötügen -Söğüt.
Duman,
Hasan (2000). Osmanlı Türk Süreli
Yayınları ve Gazeteleri, c. 2, Ankara: Özkan Matbaacılık, s.957.
Hayber,
Abdülkadir-Özcan, Recai (2012). Üsküp-Yıldız.
Ankara: Kurgan Edebiyat.
İmzasız
(1327), Mesleğimiz, Yeni Mektep,
nr.1, 1 Nisan 1327.
İnbaşı, Mehmet. “Üsküp”, İA, c. 42. s. 377.
Melani, Gyülasfiye (2014), Makedonyalı Sabri Cemil’in Yeni Mektep
Dergisindeki Yazılarının İncelenmesi, bylt, İstanbul:Marmara Üniversitesi
Türkiyat Enstitüsü.
Okay, Orhan (2005). Batılılaşma Devri Türk Edebiyatı, İstanbul:
Dergâh Yayınları.
Özsarı, Mustafa (2009). “II.
Meşrutiyetin İlânından İşgale Kadar Balıkesir’de Tiyatro (1908-1920)”, Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi,
nr.16/17, Ocak-Ağustos 2009, İzmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Yayınları. ss. 217-232.
Sabri Cemil (1325), “Lisanımız
Sadeleşmelidir”, Yıldız, nr.29, 30
Eylül 1325.
Seyfettin Özege Bağış Kitapları
Kataloğu (Haz.
Ali Bayram-M. Sadi Çöğenli) (1978), Erzurum: Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi
Yayınları.
Şinasi,(1979).
“Tercüman-ı Ahvâl-Mukaddime”, Yeni Türk
Edebiyatı Antolojisi-1839/1865, c.I,İstanbul: Edebiyat Fakültesi Yayınları.
b) Dergi
ve Gazeteler
Süreli
Yayının Adı Türü Çıktığı Yer Çıkış Tarihi
Karesi Gazete Balıkesir 1914
Yeni Mektep Dergi Üsküp 1911
Yıldız Dergi Üsküp 1910
[1] Bk.
Mehmet İnbaşı, “Üsküp”, İA, c. 42. s.
377.
[2] Bk.
Yahya Kemâl Beyatlı (1992), Süleymaniye’de Bayram Sabahı. Büyük Türk Klasikleri, İstanbul: Ötügen Söğüt. s. 204.
[3] Yahya
Kemâl Beyatlı (1992), Kaybolan Şehir, Büyük Türk Klasikleri, İstabul: Ötügen
Söğüt. S.216.
[4] Orhan
Okay, Batılılaşma Devri Türk Edebiyatı (2005),
İstanbul: Dergâh Yayınları, s. 145.
[5] Bk.
Okay, age, s.145.
[6] İlgili
arşiv belgeleri Gyülasfiye Melani’nin Makedonyalı
Sabri Cemil’in Yeni Mektep Dergisindeki Yazılarının İncelenmesi başlıklı
yüksek lisans tezinden alınmıştır. Bk. Melani, Gyülasfiye (2014), Makedonyalı Sabri Cemil’in Yeni Mektep
Dergisindeki Yazılarının İncelenmesi, bylt, Marmara Üniversitesi Türkiyat
Enstitüsü, ss. 167-171.
[7] Hasan
Duman, Osmanlı Türk Süreli Yayınları ve
Gazeteleri (2000), c. 2, Ankara: Özkan Matbaacılık, s.957.Burada Kosova
Matbaasının Üsküp’te mi yoksa Kosova’nın vilâyetinin merkezi Priştina’da mı
olduğunu tam olarak tespit edemediğimizi belirtmek isterim.
[8] Gazete
yardım edenler ile ilgili haber için bk. Gazetemiz hakkında lütufkârâne ….., Yıldız, nr. 48, 21 Şubat 1325, s.8.
[9] Bk.
Abdülkadir Hayber-Recai Özcan, Üsküp-Yıldız
(2012). Ankara: Kurgan Edebiyat, s.21.
[10] Şinasi,
“Tercüman-ı Ahvâl-Mukaddime”, Yeni Türk
Edebiyatı Antolojisi-1839/1865, c.I, s.511.
[11] Sabri
Cemil, Lisanımız Sadeleşmelidir, Yıldız,
nr.29, 30 Eylül 1325.
[12] Hasan
Duman, age, s. 944.
[13] Bk.
İmzasız, Mesleğimiz, Yeni Mektep,
nr.1, 1 Nisan 1327.
[14]Kitapla
ilgili bir ilan ve reklam için bk. Ameli ve Fen-i Tedris, Yeni Mektep, nr. 1, 1 Nisan 1327, arka kapak dış sayfa.
[15] Kitapla
ilgili bir ilan ve tanıtım yazısı için bk. Sabri Cemil, Küçük Tarih-i Umumî, Yıldız, nr. 46, 24 Kanunusani 1325, s.4.
[16] İlgili
haber için bk. Sultanide 10 Temmuz Müsameresi, Karesi, nr. 14-66, 13 Temmuz 1331.
[17] Bk.
Sabri Cemil Bey, Karesi, nr.38-90, 3 Rebiülahir 1334/28 Kanunuevvel 1331.
[18] İlgili
haberler için bk. Karesi Maarif Müdürü, Karesi,
nr. 34-86, 30 Teşrinisani 1331/ Sabri Cemil Bey, Karesi, nr.38-90, 3 Rebiülahir 1334/28 Kanunuevvel 1331.
[19] Bk.
Gyülasfiye Melani, Makdonyalı Sabri Cemil….
(2014), s. 16.
[20] Bk.
Sabri Cemil Bey, Karesi, nr. 38-90, 3
Rebiülevvel 1334/28 Kanunuevvel 1331.
[21] Bk.”Bomba Tepesi”, Karesi, nr. 15-67, 21 Ramazan 1333/21 Temmuz 1331.
[22] Bk. “
Müsamere”, Karesi, nr. 19-71, 19
Şevval 1333/18 Ağustos 1331.
[23] Tefrika
için bk. Sabri Cemil, “Bomba Tepesi“(I. Tefrika), Karesi, nr. 14-66, 14 Ramazan 1333/13 Temmuz 1331. “Bomba Tepesi”
(II. Tefrika), Karesi, nr. 15-67, 21
Ramazan 1333/21 Temmuz 1331.
Yorumlar
Yorum Gönder